Uzman Psikolog Lale Alakberova
lala.alekberova.2020@mail.ru
Dissosiyatif kimlik bozuklugu
08/08/2020 Dissosiyatif kimlik bozuklugu. Çok sayıda erken yaşta başlayan
çocukluk çagı travmatik yaşantıları ve intihar girişimleri ile karakterize
olunan dissosiyatif bozukluklar ,bir psikiatrik tanı qrubudur.Her birey,çocukluk döneminde stress
verici olaylarla karşılarşır ve bu yaşantılar normal koşullar altında travmatik
bir sürece dönüşmez.Ancak gerek yaşanan stress verici olayların şiddeti gerekse
meydana geldiği aile ve çevre koşullarının uyğunsuzluğu bu yaşantıları
travmatik bir sürece dönüştüre bilir.Ruhsal
açıdan deprem sel gibi doğal felaketler,savaşlar cinsel yada fiziksel saldırıya
uğrama,işkence,cinsel taciz,çocuklukta yaşanan istismar,trafik kazaları,iş
kazalrı, tehlikeli bir olaya tanık olmak gibi zorlayıcı ve kişinin başa çıkma
yeteneği aşan olaylar travmaik olaylar olarak adlandırılır.Bu açıdan aslında
travmatik süreç,kişinin çaresizlik ve güçsüzlüğü ile yüz yüze gelmesi durumudur
.Travmatik olaylar bireyin bağ kurma,anlamlaştırma ve denetleme duyumlarını
veren olağan başetme sistemlerini felce uğratıb ve kişinin uç noktada
çaresizlik ve dehşet yaşamasına neden olur.Erken yaşta başlayan yineleyici
çocukluk çağı travmatik yaşantıları ise kişileri dissosiyatif savunma ve
yaşantılara sürükler.Çocukta dissosiyasyona yatkınlık fazladır ancak bu
yatkınlık yaşla birlikte azalır.Çok küçük hatalar ve küçük incinmeler kişinin
zihninde geçmiştirki yoğun ihmal ve travmalarının
yeniden yaşanmasına yol açar. Travmatik olaylar sırasında
kurbanların dissosyativ yaşantılar tanımlamaları oldukça bilinen bir
durumdur.Kendiliğinden gelişen bu yaşantılar aşırı korku,acı ve çaresizlik karşısında kişiyi
korumaya yarar.Bir çok tecavüz ensest kurbanı,tecavüz anında,kendilerinin
bedenlerinin dışında yukarıdanseyrederken,kendisinin yaşantıladığı bu olayla
ilgili olarak sanki başkasına tecavüz ediyormuş gibi hiss edip ona acıdıklarını
belirtmişlerdir.Sonuç olarak travmanın özü,acı ve yaralanma tehdidi yaşayan
kişinin çevresi ve bedenin üzerindeki hakimiyyetini kaybetmesi sırasında
hissetdiği çaresizlikdir.Bu algıda çeşitli
deyişmelere(depersonalizasyon,derealizasiyon gibi)yol açar.Kendine zarar verme
davranışları ve intihar girişimleri ile seyreden dissosyatif bozukluk
vakalarında çocukluk çağı travmatik yaşantılarının öteki psikiyatrik tanı
qruplarına göre oldukça sık olduğu bildirilmektedir.Dissosiyatif fenomenlerin
ortak özelliği,normalde bütünleşdirici olan bellek,kimlik,yada bilinç
işlemlerinde bozulma yada değişme görülmesidir.Dissosyatif yaşantı sırasında
zihindeki bir enformasyon(duyu,anı,fiziksel duyum)başka bir enformasyonla
normalde olması gerekir bağını yitirir.Bellek ve kimlikte dalgalanmayıda
kapsayabilen bir diziklinik ve davranışsal fenomenlere neden olan bu süreç
yeterli ağırlıkta olduğunda dissosyatif bozukluk olarak bilinen sendromlara
yolaçar.Başlanğıçda travma karşısında uyum sağlayıcı bir işlevi olan
dissosiyasyonun,devam eden travmatik yaşantılar sonrasında artan etkinliği,çoğu
zaman kişinin yaşamın sorunlarıyla ve stresiyle başa çıkma yetisi açısından
işlevsiz veya uygunsuz olan zihinsel etkinliklerde veya davranışlarda
bulunmasına neden olur.Travma sonrasında öfkenin asıl merkezi bireyin
kendisinde olup çevreye olan öfkesini içinden geldiği gibi yansıtamadığından ve
kontrol edemediğinden bu genişleyen kendi merkezli öfke,diğer insanları içine
alsada giderek dahada kendi merkezli
olup yani büyük ölçüde bu yoğun öfke kişinin kendisine yönelir.Hem erkek hemde
kadın dissosyatif bozukluk vakaları yaşamak isteklerinin olmadığından bahsederler.Ölüm
isteği olmayan dissosyatif bozukluk vakası son derece nadirdir. Bağlanmak kuramı bebeklikten
yetişkinliye kadar olan süreçde yakın ilişkilerin gelişimi hakkında bir çerçeve
sunulmaktadır.Bowlby”ye göre bağlanma sonuçu gelişen zihinsel modeller,iki
temel birleşene sahiptir.Bu temel bileşenlerden ilki olan ”kendisine ilişkin
model”,kişinin bağlanma fiqürleri tarafından sevilmeye,desteklenmeye değer olup
olmadığına yönelik.kendisiyle ilgili inançlarını içermektedir.Bu temel
bileşenlerden ikincisi olan “diğerlerine ilişkin zihinsel model”ise,önemli
diğerlerinin yada bağlanma fiqürünün güvenirliği ,ulaşılabilirliği yada kabul
ediciliği ile ilgili innçları içermektedir Gelişim sürecinde çocuk,aile
dinamikleri nekadar elverişli yada elverişsiz olursa olsun bakımını yapan
kişilere bağlanma ihtiyacısı içerisindedir.Dissosyatif bozukluk vakaları gibi
ismarıcı,ihmalkar ve kaotik bir ailede yetişen çocuklar kendisini ikiarada
biderede bir tür çifte açmaz içerisinde bulurlar.Bir birine karşıt iki durumdan
sağ çıkmak zorundadır.Bu durumdan ilki kendisine bakım sağlayanlara karşı
sağlıklı bağlanma geliştirmek ve bunu korumak,ikincisi ise bağlandığı kişelere
karşı kendisini duyğusal, zihinsel hatda fiziksel olarak müdafaa etmektir.Çoğu
zaman bu ortamda sağlıklı bağlanma geliştirilemez. Dissosyatif
bozukluğa yol açan çocukluk çağı travmaları içerisinde ihmalde oldukça önemli
bir yer tutar.Bu yaşantıların patolojik sonuçlarının olmasının önde gelen
nedenlerinden gelen biri kurban durumundaki kişide ortaya çıkan istismarcıya
bağlanma tepkisi olabilmektedir.Eğer bir kişi yüksek içsel kontrol odağına
sahipse,o kişi olaylara etki eden temel faktörün kendi davranışları ve karaketleri
olduğuna karar verir.Eğer bir kişi yüksük dışsal kontrol odağına sahipse,söz
konusa kişi yaşananların kendi dışındakilerinden kaynaklandığına inanır.Fakat
bu süreç travmatize bireyin ruhsal
bütünlüğünün yitirmesine ve içteki yabancı ruhsal odakların özerklik kazanması
ile kendi kontrolünü kaybetmesine yol açmaktadır. Çocukluk çağı ruhsal travmaların
etkisiyle bireyde oluşan dissosiyasyon özde travmatik yaşantılara karşı savunma olarak devreye
giren bir yok farzetme ya da bir inkar amacına hizmet etse de aslında
dissosiyatif bozukluklarda özellikle dissosiyatif kimlik bozukluğunda bu tanıyı
alan birey açısından hem kendisiyle hem de diğer insanlarla çifte kendilikler
ya da çoklu kendilikler olarak bir
iletişim kuracak ve bu çoklu hal bir ietişim biçimine dönüşecektir.Bu yeni
süreç,bir uyum sağlama niyeti ve çözüm arama çabası olsa da dissosiye bireyin
bu psikopatolojisi daha da yoğunlaşarak krizler ve intihar girişimleri ile
devam edecektir. 1980 lere kadar dissosyatif bozukluklar
histerinin bir alt kategorisi olarak sınıflandırılmıştır.DSM –III de
dissosyatiyatif bozukluk terimi kullanılmıştır.DSM-III-R da,psikojenik
amnezi,psikojenik füqğ,depersonalizasyo bozukluğu,çoğul kişilik bozukluğu ve
başka türlü adlandırılmayan dissosiyatif bozukluk isimlerinden oluşan beş ana
dissosiyatif bozukluk tanımlanmıştır. Dissosiyatif süreç içinde yer aldığı iddida edilen konversiyon bozukluğunu
dissosiyatif bozukluklardan tamamen ayrılmıştır. dissosiyatif bozukluklar –
bilinç ,bellek,kimlik ya da çevresel algının genellikle entegre olmuş
işlevlerinin kopmasıdır .Diğer bir ifade ile bilincin bütünleşmiş işlevlerinde
,bellek,kimlik veya çevrenin algılanmasında bozukluk olması durumudur ve ani ya
da aşamalı başlaya bilir,geçici veya kronik olabilir ve beş ana başlık altında
incelenmektedir.Disosiyatif kimlik bozukluğu vakalarında daha önce belirtildiği
üzere farklı özellik ve cinsiyyette çok sayıda alter kişilikler
bulunabilir.Özel beceresi olan,otistik ve özürlü ,madde bağımlısı ,yönetici ve
obsesif,daklitçi,özgün ve yaratıcı,analjezik,homoseklüel ve biseksüel gibi
birçok alter kişilik tipleri
olabilir.Tüm bu alter tipleri bulunduğu dissosiyatif kişiliklerde “Alter
dengesi”açısından ele alınmalı ve fonksiyon ve misyonları ev sahibi,güçlü kadın,düşman,çocuk
ve yardımcı alter kişiliklerde olduğu gibi saptanmalı ve psikoterepilere
bunagöre düzenlenmelidir.Aşağıda dissosiyatif kimlik bozukluğunda varolan alter
kişilik ele alınacaktır . Ø Ev sahibi Kişilik Ø Düşman Alter Kişilikler Ø İntihara Eğilimli Alter
kişilikler Ø Çocuk Alter Kişilikler Ø Yardımcı Alter Kişilikler Ø Güçlü Kadın Alter Kişilikleri Ø Homoseksüel veya Biseksüel
Alter Kişilikler Tedavi Dissosiyatif kimlik bozukluğu vakasında
alterler arasında bir iletişim psikoterapilerden önce düzensiz ve bir kısım alter
kişilikleri tanırlar. Fakat bunun
dışında sadece kendisini tanıyan ve ne diğer alter kişiliklerin ne de ev sahibi
kişiliğin farkında olan alter kişiliklerde bulunmaktadır. Bu vakalarda bu
aılter kişiliklerin ve host kişiliğin entegrasyondan önce iletişimlerinin
olumlu hale getirilmesi oldukça gereklidir. Aksi halde alter kişilikler arasındaki
birleştirme mümükün olamaz (Kluft , 1985). Dissosytaif kimlik bozukluğunda daha önce
belirtdiği üzere alter kişiliklerle bütün birleşmeler evsahibi kişilik
üzerinden ayrı ayrı yapılmalıdır.Alter kişilikler arasında evsahibi kişiliğin
dahi edilmediği birleşmeler başarılı olmaz ve krizler ile intihar girişimlerini
artırır.Genellikle birleşmelere vakanın tedaviye tam katılımını kolaylaştırmak
için yardımcı alter kişiliklerden
başlanmalıdır.Fakat düşman alter kişiliklere olan birleşmelerin önce
olması psikoterapi süresini oldukça kısaltacaktır .Bu düşman alter kişiliklerle
yapılacak olan ilk birleşme ,dissosiyasyon alanında uzun yıllar çalışmakla
sağlanan klinik tecrübeyi gerektirmektedir.Tedaviçi için persekütör alter
kişilikler daha önce belirtdiği üzere ev sahibi kişiliğe düşman olarak bilinselerde
psikoterapi içerisinde en kısa sürede yardımcı alter haline getirilmesi gereken
alter kişiliklerdir.Düşman alter kişilikler aslında istismarı tolore etmek için
oluşmuş yardımcı alterlerdir.Fakat zamanla ev sahibi kişiliğin kendini
savunması adına gereken çabayı göstermemesi karşısında,saldırığanla
özdeşleşerek yıkıcı ve saldırağan bir yapıya dönüşmüşlerdir.Bu düşman alter
kişilikler ilk hallerine geri döndürüldüğünde krizler büyük ölçüde azalır.Çoğu
dissosyatif kimlik bozukluğu vakası (ev sahbi
kişilik) onların başlanğıçtaki kendisine olan yardımlarını unutmuştur.Unutulan
bu anılar alter kişiliklerden toplanıp tüm yapıya özellikle ev sahibi kişiliğe
fark ettirildiğinde bu geri dönüş sağlanmış olur.Çünkü bu fark ediş sonrasında
alter kişiliklerle ev sahibi kişilik arasında iş birliği daha kolay
sağlanacaktır .Öfkeli ve enerjik olup tek amaca odaklanmayı ve savunmayı iyi
bilen bu düşman alter kişilikler,evsahibi kişiliğin sahip olmadığı enerji ve
güçlü duyğuları taşırlar.Artık bu kişi bu birleşmeden sonra eskiden varolan
mücadele edebilme yetisini geri kazanmış olacakdır.Bu kazanımı ise onun
reviktimize olmasını önler. Dissosiytaif kimlik bozukluğu
vakalarındaki çocuk alter kişilikler aslında kişinin travmatize olmadan önceki
hallerinin bir temsilidir.İleride entegrasyon için imajinasyon yoluyla
büyütülecek olan bu alter kişilikler travmatize olan halin etkilerinden
korunmuşlardır.Yani aslında dissosyatif kimlik bozukluğu vakası farkında
olmadan çocuk biçimindede olsa kendisinin sağlam bir kopyasını içinde barındırmaktadır.Bu
alterlerin yetişkin halleride eski halleri gibi gelişime açık,pozitif,yaşamı
seven ve sağlıklı doğadadır.Ev sahibi kişiliği,çocuk alter kişiliği ie
birleştirildiğinde umutsuz doğası kaybolur eskisinden çok daha yaşam dolu bir
yapıya bürünür .Dissosiyatif savunmaların yerii daha sağlıklı olanların almaya
başlar ve klinik tablonun yoğunluğu azalır.Çocuk alter kişilikler dissosiyatif
kimlik bozukluklarının krize müdahale psikoterapisi için oldukça olan alter
kişiliklerdir.Uyğun krize müdahale tedavisi
ve ile vakanın bütün kendine zarar verme davranışları ve intihar
girişimleri sonlanacaktır.Dissosiyatif kimlik bozuklugu vakalarında ortalama
altı ay süren psikoterapi ile son alter kişiligin,kümülatif birleşmelerin
yapıldıgı evsahibi kişilikle füzyonu saglanınca entegrasyon tamamlanmış olur.İstismarcıya
baglanmanın sonlandırılılması konusu,psikoterapinin her aşamasında ele
alınır.Entegrasyon sonrası psikoterapiler ise yaşamın bir bütün olarak
kavranması,sosyalleşme,”tek kişilikli”yeni duruma uyum saglama,”özne olma”,
önceden dissosiyasyonla çözümlenen sorunlar için entegre çözüm yolları arama ve
“kendileşme “üzerine odaklanır. Dissosiyatif vakalar kri yaşantıları ve
hemen sonrasında sakladıgı ya da ifade edemedigi travmatik yaşantıları hakkında
bilgi vermeye açıktırlar.Zaten krizlerin
bir nedeni de anlatılamayan bilgilerdir.Hatta çogu dissosiyatif kimlik
bozuklugu vakasının travmatik yaşantıları ile ilgili bilgilere bu krizlerden
sonra evsahibi kişilik dışındaki alter kişilikler aracılıgı ile
ulaşılmaktadır.Uygun krize müdahele yapılmazsa bireydeki dissosiyatif
yaşantılar artarak vaka daha kronik bir hale gelecektir ve terapötik aliyans
kurulmadan yapilan travma çalışmaları bu vakaları intihar girişimlerine kadar
sürüklemektedir.Bu nedenle süpervizyon alınması ya da dissosiyatif kimlik
bozuklugu vakalarında krizler durdurulamıyorsa alanda daha profesyonel bir
tedaviçiye bu vakanın devrinin yapılması
gereklidir.
Klinik
psikolog-Lale Elekberova. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TRAVMALARIN ETKİLERİ - 07/05/2020 |
Travma psikolojik, spritüel, sosyal uyanışın ve gelişimin en önemli, etkili güçlerinden biri olma potansiyeline sahiptir. Travmayı nasıl ele aldıgımızın hayat kalitemiz üzerinde fazlasıyla önemli bir etkisi vardır. Geleneksel bakış açısına göre |
USAQLARDA VƏ GƏNCLƏRDƏ SUİDSİDAL DAVRANİS - 13/04/2020 |
Özünə qəsd gənclərdə adətən emonsipasiya (yetkinlik yaşına çatmayan tam fəaliyyət) hissi kimi özünü birüzə verir.Əsasən bu azadlıq özünü nümayiş formasını göstərməyə cəhtdir və hər bir davranışda özünü büruzə verir . |
Pika sindromu - 29/03/2020 |
Pika sindromu |
Qrup Terapiyası - 24/02/2020 |
Qrup-müəyyən bir məqsəd üçün bir yerətoplanan ikidən çox insan topluluğudur. Qrup bir ayna, bir başqa anlatımla sosial həyatın bir yansımasıdır. |
Qrup Terapiyası - 24/02/2020 |
Qrup-müəyyən bir məqsəd üçün bir yerətoplanan ikidən çox insan topluluğudur. Qrup bir ayna, bir başqa anlatımla sosial həyatın bir yansımasıdır. |